Bir gazeteci ya da medya kuruluşu KKTC’nin düşmanları tarafından devşirilmiş, satılmış olabilir.Bu o ülke ve ülkede yaşayanlar için kötü bir durumdur..Ancak, bundan daha da kötü ve yıkıcı olan o ülkede önce halkın, giderek güvenlik güçlerinin ve yargının ihaneti seyrediyor olmasıdır.
KKTC'de buna izin veriliyorsa, ya halk yargı ve emniyet güçleri tarafından bastırılmıştır ki , artık bu kurumların devleti korumak gibi misyonu kalmamıştır..Bu durumda her iki kurumda kadrolaşma düşman tarafından organizesi edilmiştir..İkinci gelişme ise, halkın uyuşturulmasıdır. Bunda ise ihanet odaklarının, başta medyada, eğitimde, (sadece liseler değil, üniversiteler de) siyasette, STK larda , kısaca hayatın her alanında düşman güçlerin örgütlendiğini ve aktif olduğunu gösterir.
Şimdi asıl soru, " KKTC halkı bu sarmaldan nasıl kurtulur ?" sorusudur..
Bu sorunun yanıtı çok açık, maddeleyelim
1. Bu tür,kendi içinden istilaya uğramış bir devlette, en önemli mesele "önce halkı uyandırmaktır. " Aslında Devleti ve vatanı, yıkımdan korumanın en zor yanı da budur. Çünkü, Halk, kendi Devleti'ni yıkmak üzere içeriden topyekûn algı operasyonları ile ekonomik, sosyal kaos ile uyuşturulurken, içerideki ihaneti göremez, düşman tarafından devşirilen hainleri hâlâ kendinden biri, kendi insanı sayar.. Ayrıca, daha önceden ele geçirilmiş, Devletin, vatanın bekasından sorumlu kurumların sessizliği, "halkta ihanet eylemlerinin, yasalara uygun, geçerli olduğu algısını yaratır " Oysa ki, Devletin ve halkın varlığına karşı yapılan eylemler tamamen düşmanın KKTC içinde 5. Kol faaliyetlerinden ibarettir.
2. Yukarıda ilk maddede, sorunun en önemli kısmının halkın uyuşturulmasıdır demiştik, Çünkü , ülkeyi bu tür düşmanın oluşturduğu sarmaldan kurtaracak, "Bizzat halkın kendisidir"
Eğer yargı ve Devleti koruyacak güçler ele geçirilmiş ise, Çözümü bu güçlerden beklemek, söz konusu Devlet ve Millet için "ölümünü beklemek , (biz buna vatanın, bayrağın elden gitmesi diyoruz) demektir ". Peki, Devleti, vatanı yok edilmekten kurtaracak olanın bizzat halkın kendisi olacağını, sarmaldan Kurtuluşta halkın temel güç olduğunu biliyorsak, halkı nasıl uyandıracağız? Burada büyük görev vatanseverlere düşüyor (aydınlara demiyorum, çünkü halkımız aydın sözünü kişinin diploma, eğitim, hatta yüksek öğretim kurumunda görevli olması vs. olarak algılıyor, oysa alakası yok..) Etrafımıza bakalım, vatanseverler her yerde, köyde, çarşıda, pazarda okulda ya da emekli, bir ülke zora düştüğünde örneğin Anavatan Türkiye de traktörüyle yangına koşan, Şehidinin ardından onbinlerce yürüyen, işte vatanseverleri en iyi böyle tanımlarız, onlar, aslında, Milletin en büyük gücüdür.) Küresel emperyalist güçler bunu bildikleri için, vatansever kesimi bastırmak, her şeyi öncelikle de yargıyı kullanırlar, dahası vatanseverler içinden önderlik yapacaklarını düşündüklerini de hiç vakit geçirmeden ya yargılarlar, ya da öldürüp tasfiye ederler.
KKTC'de bunu gördük, İhanet odağı Afrika, bugünkü adıyla Avrupa gazetesi Anavatan Türkiye 'ye ahlaksızca saldırısını protesto edenlere yargı anında müdahale etmedi mi? Şimdi,bu hainlerden her hangi birisine ihanetin hesabını sorsanız KKTC'de yargının hemen sizin yakanıza yapışacağından emin olunuz..
Ancak, bütün bu sarmala rağmen her vatansevere düşen görevi, önce aile içinden ve en yakın komşusundan başlamak üzere Devleti'nin ve toprağının, yani vatanının düştüğü tehlikeli durumu anlatıp uyandırmaktır.
3. Küresel emperyalizmin hedef ülkede, ülkenin özelliklerine, göre nasıl bir strateji oluşturduğu, nasıl yapılandığı, hangi taktikleri uyguladığı biliniyor. Bunun son yüzyıl içinde bir çok örneğini gördük..Bu gün, aslolan, Devleti, bayrağı, vatanı koruyacak vatanseverlerin ne yapması gerektiğidir.. Bunun için önce, hainin psikolojisini ve ihanetin hangi aşamada olduğunun bilinmesi gerekir..
Temel Kural şudur: "Hain ihanetin başlangıcında önce korkaktır, ihanetini bedelini ödeyeceğinden çekinir, Baktı ki, ses yok, tepki yok, cesaret kazanır ve etki alanını genişletir, dahası pervasızlaşır, Baktı ki, yine ses yok, etki alanını ve teşkilatlanmasını da genişletmiştir, hayatın her alanında örgütlenmiştir, o artık vatanseverlere saldırmaya, yargılamaya, hatta milleti uyandıracak vatanseverleri öldürmeye başlar.. KKTC'de şu anda ihanet organizasyonu vatanseverlere karşı sadece yargıyı kullanıyor diye düşünüyoruz ama R.R DENKTAŞ 'ın ani kaybı ve bazı vatanseverleri gücüyle destekleyecek kişilere suikastleri böyle düşünmek gerekir.
Öyleyse NE YAPMALI?
Bunu birkaç cümleyle anlatalım
Öncelikle Milletin bilmesi gereken, içerideki devşirilenlerin kendinden olmadığını, düşmanın elemanları olduğunu; Amaçlarının düşmanın hedeflerini sağlamak olduğunu, senin Devleti'ni, toprağını, vatanını yok etmek olduğunu, Devletin bekasına kastettiğini, dışarıdaki düşmandan daha tehlikeli olduğunu bilip, görmeli ve bu tehdidi bertaraf etmek için, ne gerekiyorsa o yapılmalıdır.. Vatanseverlere saygılar sunarım