OLAY BİR CASUSLUK VE RUM İSTİHBARATI OPERASYONUDUR

SABAHATTİN İSMAİL 

Adını anmak istemediğim o alçak 5. Kol mensubunun yazdığı küfürnameyi, ilk kez iki ay kadar önce, Bülent Fevzioğlu kardeşim KIBRIS  gazetesindeki köşesinde gündeme getirerek büyük tepki gösterdi. 

Ne yazık ki KIBRIS gazetesi " gazete yönetimi uygun görmediği " gerekçesiyle yazının 2. bölümünü yayınlamadı.

Bülent kardeşim de bu konuyu sosyal medya hesabında gündeme getirerek " GKK 'lığı dışında hiç kimsenin ilgilenmediğini" belirtti, haklı sitemlerde bulundu.

 Bu umursamazlığı ve 2. Bölümü yayınlamayan  gazetesini de protesto ederek yazılarına son verdi, gazeteden ayrıldı.

Şimdi, hangi ideolojiye sahip olursa olsun, herkes durumun vahametini anladı ve haklı tepkilerini ortaya koyuyor...

CASUSLUK OPERASYONU

Bülent kardeşim, söz konusu küfürnamenin bir kopyasını çıkararak bana da verdi, okuyorum, bitirmek üzereyim..

Değerli arkadaşlar,

Durum sandığımızdan daha derin ve vahim.

Yapılan, Rum istihbaratının, milli mücadele tarihimizi, devletimizi, mücadeleci  halkımızı, TMT'yi, Anavatanı, Liderimiz Denktaş’ı, Barış Harekatı'nı karalamaya yönelik bir psikolojik savaş uygulamasıdır.

Rum istihbaratı yıllardır bu türden operasyonları yaptı, yapmaya devam ediyor.

Küfürnameyi yazan casus, sadece Denktaş'a değil, TMT'ye, Anavatana, KKTC 'ye ve tüm kutsal değerlere saldırıyor, itibarsızlaştırmaya çalışıyor..

Bunu yazan kişi, işlediği adi suçlar nedeniyle ordudan atılan eski bir subaydır...

Bir süre Türkiye'de yaşadıktan sonra Güneye geçti, küfürnameyi de orada, onların yönlendirmesi ile yazdı.  

 Rum istihbaratının korumasında güneyde yaşıyor. 

Büyük bir olasılıkla Rum istihbaratına Ordumuz ve Barış Kuvvetlerimizle ilgili birçok önemli gizli bilgileri de vermiştir. Harekat planları, silahlarımız, mevzilerimiz, silah ve cephane depolarının yerleri konusunda çok gizli bilgileri Rum istihbaratına aktardığına şüphe yoktur.

AKIL HOCASI RUM CASUSU

Küfürnamenin girişinde kendisine bu küfürnameyi yazarken gerekli bilgileri verdiğini, çok yardımcı olduğunu, yön gösterdiğini belirttiği ve bu nedenle çok teşekkür ettiği kişi bir Rum casusudur.

Bu kişi, 1963 kanlı Noel saldırıları ardından milli mücadeleye katılmayıp güneyde AKEL ve RUM YÖNETİMİ korumasında yaşamaya devam etmiştir. 

1963-1974 döneminde, Milli mücadeleyi çökertmek için "AKEL TÜRK KOLU" ve

 "KIBRIS TÜRK VATANPERVERLER BİRLİĞİ" imzasıyla Türk köylerine ve utanç barikatlarında işkence yapılan halkımıza, "TESLİM OLUN, SİLAHLARINIZI POLİSE VERİN, DENKTAŞ VE TMT'YE İSYAN EDİN, ONLARI DİNLEMEYİN" yazılı bildiriler dağıtmıştır. 

Bu nedenle TMT tarafından en çok arananlar listesine alınmıştı.

70 yıldır Rumlar arasında yaşayan, çocuklarını Rumlarla evlendiren ve 30 yıl Rum devleti memuru olarak çalışan, oradan emekli olan bu kişi, küfürnamedeki safsataları yazdırtan kişidir...

Bu kişi katıksız bir Türkiye, KKTC,  TMT, DENKTAŞ  düşmanıdır. 

Nitekim, bu küfürnameyi yazan casus, küfürname ön sözünde " EN ÖNEMLİ KAYNAĞIM, KIBRIS'IN YAŞAYAN TARİHİ, YAŞAYAN  EFSANESİ, KİTABIN HER AŞAMASINDA  BENİM BİLMEDİĞİM KONULARDA BİLGİSİYLE, GÖRGÜSÜYLE BENİ AYDINLATAN BENİ DOĞRU YÖNLENDİREN.... ABİME SONSUZ TEŞEKKÜRLERİMİ VE MİNNETLERİMİ SUNUYORUM" diyerek bu gerçeği ifşa etmiştir.

Böylece bu küfürnamenin arkasındaki asıl gücün, o casus aracılığı ile, Rum istihbaratı ve Rum devleti olduğu ortaya çıkmıştır.

Zaten küfürnamede Rum istihbaratı, Rum yönetimi ve AKEL'in terminolojisini kullanması, Kıbrıs Türk Halkından " Türkçe konuşan Kıbrıslılar" diye söz etmesi, teslim olmadı diye halkımıza, TMT'ye, Anavatana ve Liderimiz Denktaş'a Rum istihbaratı terminolojisi ile küfretmesi de bunu kanıtlıyor...

Dolayısıyla herkes bu gerçeği bilerek yazsın.

NE YAPILMALI? 

KKTC devleti, istihbaratı ve polisi, olayı sadece bir küfür ve hakaret olayı olarak değil, Rum istihbaratının bir operasyonu, bir askeri-sivil casusluk, bir 5. KOL  faaliyeti olarak değerlendirmelidir. 

İstihbaratımız, bu küfürbazın yol göstericisi ve akıl hocası olan casusun 65 yıllık dosyasına bakarsa, bana hak verecektir.

Küfürnameyi yazan kişi yargılanma korkusundan  artık KKTC 'ye geçmeyecek ve Maliye Bakanlığı Emeklilik biriminin her ay hesabına yatırdığı 150 bin TL maaşla güneyde, Rum polisi korumasında  yaşamaya devam edip sosyal medya üzerinden zehir kusmayı sürdürecektir.

O nedenle hükümet üyeleri ahkam kesmeye son verip şu kararları acilen almalıdır:

1- Söz konusu Rum casusu aleyhine tutuklama kararı çıkarılmalıdır. Türk istihbaratı bu kişiyi KKTC 'ye getirmek için harekete geçmelidir

2- Bu casus derhal vatandaşlıktan çıkarılmalıdır

3- Banka hesabına yatırılan emekli maaşı ödemesine son verilmelidir 

4- KKTC ve Türkiye'deki mal varlığına ve banka hesaplarına el konmalıdır 

5- Küfürnameyi basan, yayan, dağıtan, satanlar aleyhine de dava açılmalıdır

6- KKTC -TC posta Daireleri, bu küfürnamenin sipariş verenlere ulaştırılmasında aracılık yapmamalıdır. Posta ile gelenlere el koymalıdır

7- Casusun sosyal medya hesaplarının kapatılması için, servis sağlayıcı firmalar nezdinde gerekli girişimler yapılmalıdır

****

Küfürnameyi bitirmek üzereyim. İçerikle ilgili geniş değerlendirmemi önümüzdeki günlerde yapacağım.